Son zamanlarda emeklilere karşı yükselen bir tepki hatta isyan var.

Sanki emekliler vatan haini ya da topluma yük gibi davranılıyor, hükümetler adeta üzerlerinde bir yük gibi görüyorlar emeklileri dünya genelinde böyle bir akım gelişti özellikle son yıllarda bu akım bizde de yer etti.

Peki gerçekten durum öyle mi?

Yani emekliler toplumun sırtında bir kambur mu?

Öncelikle şunu belirteyim emekliler topluma maddi manevi borcunu ödemiş, yıllarca prim yatırmış aldığı her kuruşu anasının ak sütü gibi helal olan büyüklerimizdir. Sanki emekliye verilen para devletin kasasından çıkıyormuş gibi lanse edilmesi sadece siyasi bir yalan ve manipülasyondur. Emekliler zaten kendilerine daha sonra ödenmek üzere emaneten verdiği kendi parasını almaktadır.

Emeklinin talebi sadaka ya da yardım değil, peşin ödediği paranın taksitle kendisine ödenmesidir.

Peki emekli maaşları belirlenirken kriterler ne olmalıdır.

Öncelikle emekliler hayatlarının geri kalan kısmında yaşamlarını kimseye muhtaç olmadan idame ettirebilecekleri bir gelire sahip olmalı.

İyi ama bu gelir neye göre hesaplanacak öyle değil mi?

Buradaki kriter ve parametreler tartışılabilir ama benim önerim şudur emekliler büyükşehirlerde 3+1 bir dairenin ortalama kira bedelinin en az 3 katı maaş almalı yani en düşük emekli maaşı için kriter bu olabilir. Bu sayede emekli hem namerde muhtaç olmaz hem de çalışmak zorunda kalmadığı için gençlere iş kapısı açılır.

Zira ancak bu şekilde namerde muhtaç olmadan hayatını idame ettirebilir.

Bir diğer konuda ne zaman emekli olunacağı burası da biraz karışık öncelikle eğitim sisteminin yanlışlığı yüzünden gençliğin en güzel yılları heba oluyor ve akabinde çalışma koşullarının ağırlığı da göz önüne alınınca zaten 50 yaşından sonra insanlar fiziksel olarak tükenmiş oluyor dolayısı ile yaş sınırı saçma bir durumu ortaya koyuyor.

Yaş sınırı hiç olmamalı ülkemizdeki çalışma koşulları ve eğitim sistemi mevcut kalacaksa o zaman 20 yıl sigortalı çalışmış olan herkes emekli olabilmeli ve emekliler kesinlikle çalışmamalı buna ihtiyacı da olmamalı.

Ha eğitim sistemini değiştirir, çalışma koşullarını insani standartlara çekersiniz o zaman 25 yıl, 30 yıl sigortalılık süresi aranabilir ama yine de yaş kriteri saçma ve anlamsız…

Şu an da ülke koşullarımız baz alındığında bir insana mezarda emekli olursun denilmiş oluyor. Zira yaş ve çalışma koşulları birleşince adamın emekli hayatı hastanelerde veya dört duvar arasında geçiyor.

Son olarak birde EYT meselemiz vardı bir kısmı işe yaramayacak seçim yatırımı olarak emekli edildi. Ancak burada da ciddi adaletsizlikler olduğu için seçimde bu adım istenilen etkiyi yapmadığı gibi terste tepti.

Kademeli emeklilik ve staj mağdurları konusu var şu an önümüzde bence sonuna kadar haklılar hükümet bu konuda adım atmak zorunda kaldı ki bence 20 yıl sigortalılık süresi olan ister staj olsun ister normal sigorta süresi 20 yılı geçen herkesi devlet emekli etmeli…

Tabi burada hani bütçe diyeceklerdir… O zaman hatırlatalım.

İtibardan tasarruf edin demekle yetinebilirdim ama ekliyim.

Kullanmadığınız ya da senede iki sefer gitmediğiniz Ahlat sarayının bütçesini kısın,

10 baraj parasına bir baraj ihalesi verdiklerinizden isteyin,

Millete sormadan milletin onayı olmadan milyonlarca dolarlık vergi borcunu sildiğiniz dostlarınızdan alın…

Daha da bana saydırmayın

Zira bu ülkenin sorunu paranın yokluğu değil, sizin “Bir kişiye dokuz ekmek, dokuz kişiye bir ekmek” politikanızdan kaynaklanıyor.

Türkiye’de ekonomist çok Sayın Maliye Bakanımızda oldukça başarılı bir ekonomist aslında ama ülkemizin ekonomik sorunları sadece başarılı ekonomistlerle, deneyimli hukukçularla, tecrübeli sanayici ya da iş adamları ile değil,

Ahlaklı, merhametli, liyakatli ekonomistler, namuslu hukukçularla, etik ve ahlaklı iş dünyası ile adaletli ve liyakatli devlet yöneticileri ile çözülür.

Daha güzel bir Milas daha güzel bir Muğla ve daha güzel bir Türkiye için gönül köprülerinde buluşmak ümidiyle…

Selam ve dua ile…