Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk resmi anayasası olan 1924 Anayasası ile millet egemenliğine dayalı demokratik ve laik bir modern devletin inşası gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet tarihimiz açısından bir temel sağlayan bu anayasa, siyasal kurumları meydana getirdiği gibi cumhuriyet kültürünün de oluşmasında rol oynamıştır. Bu anayasa, cumhuriyetin daha sonraki anayasal ve yasal gelişiminde paya sahiptir ve bu bakımdan da önem taşımaktadır.
27 Mayıs 1960’ta gerçekleşen askeri müdahalede, küçük ve orta rütbeli subaylardan oluşan bir grup, yönetimi ele geçirmişti. Ancak 12 Eylül 1980’de Türk Silahlı Kuvvetleri, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının liderliğinde, kendi hiyerarşisi içinde bir bütün olarak yönetime el koymuştur. Bu askeri müdahale, Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısında derin etkiler bırakmıştır. Müdahale sonrasında birçok siyasi parti kapatılmış, siyasi faaliyetler askıya alınmış ve binlerce kişi gözaltına alınmış veya tutuklanmıştır. Anayasa’nın askıya alınmasıyla birlikte askeri yönetim tarafından hazırlanan “1982 Anayasası” kabul edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türkiye’nin laik ve demokratik bir cumhuriyet olduğunu ve egemenliğini kayıtsız şartsın milletten aldığını belirtmektedir. Egemenlik, Türk Milleti’nden gelir ve bu egemenlik Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verir.
Cumhuriyet’in ilk üç maddesinde tanımlanan kurucu ilkelerin değiştirilmesine ilişkin herhangi bir önerinin kabul edilemez olduğunu ve bu ilkeleri değiştirmeyi teklif dahi edememe durumunu tanımlar. Aynı zamanda önsöz, Atatürk’ün milliyetçilik ilkesini de anarak Cumhuriyet’in “maddi ve manevi refahını” hedeflemektedir.
Türkiye devletinin temel niteliği laiklik, sosyal devlet, hukukun üstünlüğü, Cumhuriyet yönetimi, Cumhuriyet ve Türk Milleti’nin bölünmezliği olarak tanımlanmıştır. Bu şekilde, seküler demokrasi ilkelerine dayanan bir bütünleşik ulus-devletin kurulması amaçlanmaktadır.
Yıl 2023. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak iktidar olan cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan, yükselen ekonomik krizinin çözümlenmesi için yeni bir kısım şahsiyetlere yeni görevler vermiştir. Eski MİT başkanı Hakan Fidan’ı dış işleri bakanı yaptığı gibi.
Ekonomimizin bu derece kötülere gitmesinin düzelmesi için birtakım önlemler alındığını ifade eden cumhurbaşkanımız bu sıkıntıların en kısa zamanda sona ereceğini ifade etti. Bu müjdeye bağlı olarak yeni bir anayasanın da hazırlanmakta olduğunu bildirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra ve 1982 senesinde tekrar revize edilmiş idi. Anayasamızın, yeniden yapılandırılması gerektiğinde en önemli ilk dört maddesinin asla değiştirilemeyeceği ifade edilmiştir.
Cumhurbaşkanı tarafından yeni bir anayasa çalışması içinde olunduğu ifade edilen anayasamızın hiçbir şart ve şeraitte asla değiştirilemeyeceği ilk 4 maddesinin de değiştirilmeye çalışılması, ulusumuzun bekası için büyük bir yanılgı olacaktır.
Değiştirilmesi asla ifade edilemeyen bu dört madde nedir.? Neden bu dört madde değiştirilmek istenmektedir.? Yoksa Atatürk’ümüzün bize emanet ettiği ve “TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET YAŞAYACAKTIR” sözünü, Atatürk ilkelerinin dışında, başka bir noktaya mı çekilmek istenmektedir? İşte bu ülkemizin felaketi olacaktır.
Anayasamızın değiştirilemez ilk dört maddesinin değiştirilmesi halinde ülkemiz de olacaklardan sorumlu olacak olan sayın cumhurbaşkanımıza itidal ve hassasiyet dilemekteyiz.
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Böyle biline..