Dünyada legal bir devlet gibi görünen ama bir terör örgütü gibi hareket eden yapılar vardır. Bunlardan bir tanesinde Netenyahu yönetimindeki İsrail’dir. İsrail’i bir meşru devlet değil, devletçik yada terör devleti olarak adlandırmak yanlış bir tespit olmaz.
Son bir haftada yaşananlara bakınca Amerikan kongresinde ayakta alkışlanan Netenyahu peş peşe Filistin’le beraber Lübnan’ı vurmakla yetinmedi üstüne Tahran’da İsmail HANİYE suikastına imza attı ya da attı mı bu soruda burada dursun.
Peki İsrail bunları yaparak ne mesaj veriyor.
Gelin biraz geriye gidelim Ortadoğu’da her oyunu ben kurarım hesapta vermem, kuralları da ben koyarım diyen İsrail’de 7 Ekim olayları hem de Netenyahu hükümeti protestolarla boğuşurken bir anda nasıl gerçekleşti.
Burada akla iki nokta takılıyor ya bildi ama halkın desteğini tekrar alabilmek protestoları durdurabilmek için göz yumdu, ya da ciddi bir istihbarat zafiyeti var.
Aslında kısmi olarak ikisi de doğru hiç anlamamış olmaları imkansız fakat bu kadar ses getirecek bir hamle beklemiyorlardır. Ayrıca öyle sanıldığı kadar güçlü bir istihbaratı filanda yok. Sadece onu Ortadoğu’da piyon olarak kullanan bir Amerika var.
Gelelim İran’a; İran 2000 yıllık Pers İmparatorluğu’nun devam kadim bir devlet ama İranlılar tarafından yönetilmiyor. Siz bakmayın karşılıklı didişmelere Amerika’nın Ortadoğu’daki en büyük ortağı İran’dır.
Zira öyle olmazsa İsrail’in bu kadar densizliği yapabilme ihtimali bile olamaz bölgede zira biri kurt diğeri kaplan düşünseniz bir bahçeye bir aslan bir kaplan bir de kurt saldınız kurdu aslan korumazsa kaplan sağ bırakır mı? Peki diyelim İsrail’i Amerika koruyor neden bir olup İran’a saldırmıyorlar. Çünkü İran’a diş geçirmek kolay değil, savaşarak İran’ı yenemezsiniz. O yüzden liderleri devşirerek kontrol etmek daha kolay yoksa çoktan birbirlerini yerlerdi.
Ayrıca size tam da bu noktada beyin yakan bir soruda benden gelsin.
Sizce İsrail Haniye suikastını İsrail değil de bizzat Amerika Tahran’daki ekiplerine yaptırmış olabilir mi?
Ya da bizzat İran bu işin içinde olabilir mi?
Yoksa İsrail Tahran’da bunu yapabilir miydi?
Bence kimsenin konuşmadığı hakikatlerden birisi bu.
Ancak tüm bu olanlar siyasi ve tarihi bir mizansen.
Peki Türkiye bu mizansenin neresinde?
Aslında hem tam ortasında hem de çok uzağında.
Her konuda olduğu gibi elimizde A, B, C planları olmadan her gelişmeye sazan gibi atlıyoruz. Sonuç mu? Her seferinde geri adım her seferinde hüsran.
Eğer biz Osmancılığa özeniyor isek eğer bölgede hakim güç olmak istiyorsak
Ve bize izletilen mizansenin figüranı olmak istemiyorsak öncelikle içerde bütünleşebilmeliyiz. Bu da adalet ile, eğitim ile, paylaşımda adalet ile olur.
Sonra elbette A, B ,C, D, E planlarımız masada olmalı ve muhatabımız Yunanistan, İsrail v.s değil, Amerika, İngiltere, Almanya, Rusya gibi devletler olmalı…
Aksi halde hep bu mizansenleri izler, kuru kuru ses yükseltiriz.
Ve tabi geri adım atarak da saygınlığı olmayan ciddiye alınmayan bir devlet oluruz.
Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanımız “Bir gece ansızın gelebiliriz”
Eğer bu cümleyi kuruyorsanız o zaman bir gece gidip gereğini yapmanız lazım aksi halde o itibardan tasarruf olmaz sözünüz yere düşer, itibar filan kalmaz.
Zira itibar bindiğiniz araçla, oturduğunuz sarayla ölçülmez.
Türkiye’nin itibarını bu denli düşüren hükümetin acilen istifa etmesi ve hemen seçime gitmesi gerekir.
Ancak ne yazık ki bizim muhalefetinde kronik sorunlarımıza ve kritik dış politika konularında bir çözümü yok…
Ancak herkese şu hatırlatmayı üzülerek yapmak zorundayım.
İktidar ya da muhalefetin eksikleri, hataları v.s yüzünden ve tabi ülkeyi onlara emanet ettiğimiz için hepimizin de dökülen her mazlumun, her bebeğin, her kadının, her gencin hatta her canlının kanında sorumluluğumuz var. Öyle kendimizi bu işlerden sıyıramayız. O yüzden hep söylediğim bir şey var oy verirken saçma ideolojiler yerine gerçekten namuslu adamlara oy verelim. Ama unutmayalım bizim medyamız namuslu adamlara yer vermez o yüzden onları araştırmanız lazım.
Allah yar ve yardımcımız olsun…
Şimdilik çayumuzu içeruk tiyatroyu seyrederuk.
Unutmayalım Ortadoğu’ya barışın gelmesi için Amerika’ya dur demek lazım, İsrail’e değil, o zaten durur.