Geride bıraktığımız 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD 19 salgınında sanat, spor, edebiyat dünyası da bütün yıl boyunca evlerine kapandı. Bir yandan da ekonomik sorunlarla boğuşmak zorunda kalan ülkemiz insanlarının kimi zaman yüzünü güldüren güzel gelişmeler de yaşandı. İşte onlardan biri de ilçemizin yetiştirdiği değerlerden biri olan, köklü bir aileye mensup olmasının yanında, dürüstlüğü ve mütevaziliği kişiliğiyle de herkesin sevgisini kazanmış Dr. Öğretim Üyesi hemşerimiz ve eski Kent Konseyi Başkanı Mehmet Günlük’ün kitabı yayınlandı.

Milas Sıtkı Koçman Meslek Yüksek Okulunda görev yapan Mehmet Günlük ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde görevli Dr. Öğretim Üyesi arkadaşı Murat Özcan ile hazırladıkları “Etik İklim ve Rol Stresi Sarmalında İşten Ayrılma Niyeti: Muhasebe Meslek Mensupları Üzerinde Bir Araştırma” adını taşıyan kitabı yayımlandı.
Hemşerimiz Mehmet Günlük, bu güzel olayı sosyal medya hesabından kamuoyuna;
“Bugün akademik hayatımdaki mutlu günlerimden birisini daha yaşıyorum.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Murat Özcan ile hazırladığımız “Etik İklim ve Rol Stresi Sarmalında İşten Ayrılma Niyeti: Muhasebe Meslek Mensupları Üzerinde Bir Araştırma” adlı kitabımız Gazi Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.
Bana bu konuda bilgi birikimi sağlayan hocalarım başta olmak üzere desteğini her zaman hissettiğim aileme ve dostlarıma teşekkür ederim. Akademik ve meslek camiasına hayırlı olması dileğiyle…” sözleriyle duyurdu.
Gazi Yayınevi tarafından yayımlanan Muhasebe Meslek Mensupları üzerinde gerçekleştirilen bilimsel bir araştırmanın sonuçlarını içeren kitap, genelde işletmeler ve özelde de muhasebe büroları için hala önemli bir endişe kaynağı olmaya devam eden “yüksek personel devir hızı” fenomenini azaltmaya yönelik çözüm önerilerinde bulunuyor.
İlçemizin değerlerinden biri olan akademisyen Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Günlük’ün kitabı, bireylerin çalıştıkları örgütten, belirli bir sürecin sonunda, gönüllü ya da gönülsüz olarak ayrılmalarının ifadesi olan işten (veya örgütten) ayrılmanın en önemli öncülü çalışanlarda gelişen işten ayrılma niyetidir. Bir çalışanın işten ayrılmaya niyet etmesi ya da işten ayrılma düşüncesinde olması her zaman işinden ayrılması ile sonuçlanmasa da işten ayrılma davranışı konusunda bir sinyal olarak kabul edilebilmekte, henüz eyleme dönüşmemiş olması nedeni ile de gerekli önlemlerin alınabilmesine olanak sağlamaktadır.
İşten ayrılma niyetinin sebepleri örgütsel, bireysel ve çevresel faktörler olmak üzere üç ana başlıkta incelenmektedir. Bu kitapta, işten ayrılma niyetine sebep olan örgütsel faktörlerden etik iklim ve rol stresine odaklanılarak muhasebe bürolarındaki yüksek personel devir oranının sebepleri araştırılmıştır.
Bir örgütün performansının yüksek, faaliyetlerinin de etkili ve başarılı olabilmesi çalışanlarının arasındaki uyuma ve kendileri için belirlenen rollerini, kendilerinden beklendiği biçimde yerine getirmelerine bağlıdır. Buradan hareketle bir örgütün çalışanları arasındaki “doğru davranışı neyin oluşturduğuna” ilişkin paylaşılan algıların ifadesi olan etik iklim, bir örgütte ortaya çıkan etik sorunlarla nasıl başa çıkılacağı ve etik açıdan doğru davranışın ne olduğu ile ilgili ortak bir anlayışın geliştirilmesini sağlar. Bir örgütte belirli bir pozisyonunda çalışan bireylerin, kendileri için belirlenen örgütsel rolleri hakkında net olmayan bilgilerle karşı karşıya kalmaları sonucunda rol stresi ortaya çıkmakta ve bunun sonucunda da bireyler sahip oldukları rollerle ilgili olarak stres yaşayabilmektedirler.
Pek çok meslekten, fonksiyonlarının çeşitliliği ve ilgi çevresinin genişliği bakımından farklılık gösteren muhasebe mesleği, günümüzün ekonomik işleyişlerinin ve örgüt yapılarının daha karmaşık hale gelmesi, mevzuattaki hızlı değişimler, meslek mensubu sayısının hızlı artışı ve bu artış sonucunda ortaya çıkan haksız rekabet uygulamaları, mükelleflerin muhasebe meslek mensuplarından olan beklenti ve taleplerinin sürekli değişerek artması gibi nedenlerden dolayı gittikçe daha stresli ve yorucu bir meslek haline gelmiştir. Bunlara ek olarak muhasebe mesleği gerek müşterileri gerekse üyesi bulunan örgütün çelişen beklentilerinden dolayı çatışma ve belirsizlik potansiyeline sahip bir meslek olarak nitelendirilebilir.
Yukarıda sayılan sebeplerin bir sonucu olarak muhasebe meslek mensupları mesleki uygulamalara yönelik karar verirken etik ikilemlerle karşılaşabilirler. Bu ikilemlerin çözümünde, çalıştıkları örgütte algıladıkları etik iklim muhasebe meslek mensuplarının meslek etiğine uygun davranmaları ve ahlaki gelişim düzeyleri için önemli rol oynamaktadır. Ayrıca çok sayıdaki birbirinden farklı beklentiler muhasebe meslek mensuplarının çalıştıkları örgütlerde sahip olduğu role ilişkin belirsizlik yaşamaları (rol belirsizliği) ya da aynı anda birden fazla örgütsel rolü oynamak zorunda kalmaları nedeni ile birbiriyle çelişen rolleri (rol çatışması) üstlenmelerine sebep olmaktadır. Muhasebe örgütlerinde rol belirsizliğinin ve rol çatışmasının daha az yaşanması, muhasebe meslek mensuplarının o örgütte etik iklimin varlığını algılaması ile mümkündür. Bu sebeple muhasebe örgütlerinin yöneticilerinin, örgütlerinde etik iklim oluşturmalarının yanında rol belirsizliği ve rol çatışmasını azaltma yönünde stratejiler oluşturması gerekmektedir. Böylelikle muhasebe meslek mensuplarının işten ayrılma niyeti ve davranışı göstermesinin de önüne geçilebilecektir. Bu kitapta, işten ayrılma niyetine sebep olan örgütsel faktörlerden etik iklim ve rol stresine odaklanılarak muhasebe meslek bürosu sahiplerine önerilerde bulunulmuştur.
Biz de Sayın Mehmet Günlük’ü bu başarısından dolayı kutluyor ve kitabının bilim camiasına hayırlı olmasını temenni ediyoruz.