Milas yöresindeki yerleşik Türkmenlerin ve göçebe yörüklerinin bu bölgeye 13. yüzyıl ortalarından itibaren geldikleri, yoğun yerleşimin bu yüzyılın sonlarında Bizans’ın bölgeden çekilmesi ile birlikte Denizli, Aydın ve Muğla yöresinden gelenlerle gerçekleştiği biliniyor. Bugünkü Türkmen ve yörük yerleşimlerine bakılırsa, gelenlerin kendilerine yurt olarak dağlık bölgeleri seçtikleri görülür.
Bir rivayete göre Çomakdağ, 2. dünya savaşı sonunda kuzey Avrupa bölgesinden yurdumuza göçmen olarak gelenlerin yerleştiği yer olarak da bilinir. 1583 tarihli Osmanlı Tahrir Defterleri’ne göre, “Türbe Köyü Dergâhı ve Çomak namlı dağ” olarak tanımlanan “yurtta” yaşayanlar “Türkmen olarak niteleniyor ve (Oğuzların Üçok – Deniz Han oğulları kolundan) Yıva boyunun “Çomak Tiri cemaati Oturak Barza taifesinin Güne Barza” grubundan oldukları belirtiliyor
Milas’ın mahallerinden biri olan Güllük, Muğla ilinin büyükşehir yapılmasını takiben Milas ilçesi ve belediyesine bağlı olarak mahalle statüsüne geçmiş bir sahil yerleşim bölgesidir.
Milas-Bodrum yolu üzerinden sağa ayrılan kavşaktan 8 km sonra Güllük’e varılmaktadır. Bu şirin tatil kasabası, Bodrum’un kalabalığından hoşlanmayan tatilciler için daha sakin bir tatil olanağı sunmaktadır.
Güllük bir liman kasabasıdır. Limandan, çevrede çıkarılan boksit madeni ihraç edilmektedir. Mandalya Körfezi ve Asin Koyu çevresine yerleşmiş kasabanın sahili, balıkçıları, kahveleri, tepelere yerleşmiş otelleri ve evleri kasabanın topografik özellikten dolayı hep deniz görür. Kentin kuzeyine kurulu dalyanda ve denizde birçok balık çeşidi çıkmaktadır. Lüfer, kefal ve en çok da yılan balığı avlanmaktadır. Sahil lokantalarından birine oturup yılan balığı ziyafeti çekebilirsiniz. Çevredeki koyların çoğunda kültür balıkçılığı da yapılmakta, çipura ve levrek yetiştirilmektedir. Güllük’te de komşusu Bodrum gibi bölgeye özel tekneler (gulet) yapılan tersaneler vardır.
Iassos: Mandalya Körfezinde Güllük’ün karşısında bir yarımada üzerinde yer alır. İ.Ö. 3000 yıllarına uzanan kentte büyük sur, su kemerleri, tiyatro bulunmaktadır. Milas-Söke karayolunun Köşk köyü kavşağından 18 km. sonra kente ve denize ulaşılır. Ayrıca Güllük’ten deniz yolu ile yapılacak bir gezinin unutulmaz olduğunu belirtmekte yarar vardır. Kentin antik limanı günümüzde yatçıların uğrak yeri olmuştur.
Labranda (Koca Yayla): Milas’ın 18 km. Kuzeydoğusunda, Çomak Dağında bir teras üze-rinde kurulmuş olan Labranda’ya Milas’tan stabilize bu yol ulaştırır. Gezginleri, günümüzde antik çağda Mylasa’dan başlayan 8 m. genişliğindeki yol üzerinde döşeme izlerini yer yer görmek mümkündür. Kalıntıları büyük ölçüde korunmuş olan Labranda’da ilk kazılar 1940 yılında başlamıştır. İ.Ö. 4. yüzyılda Karya’da Satraplas döneminde yapılan Zeus Labrandus tapınağı ile ünlüdür.
Keramos: Gökova Körfezi’nin Kuzey sahilinde bugünkü Ören bucağının bulunduğu yerdedir ve Milas’a uzaklığı 50 km. dir. Adını Yunanca’da “çömlek” ya da “Seramik” anlamına gelen Keramos sözcüğünden alan kentten, koruma duvarları, dağ yamaçlarındaki kaya mezarları, nekropoldeki lahit mezarlar günümüze kadar ulaşan önemli kalıntılardır. Bodrum’dan başlayıp Gökova Körfezi’nde yapılan Mavi Yolculuğa katılan turistlerin mutlak görmek istedikleri ören yerlerimizden-dir.
Euromos: Milas-Selimiye karayolunun 13. km.’sinde yer alan Euromos’da kalıntılar yolun sağında çoğunlukla olmak üzere yolun iki yanında yer almaktadır.
Herakleia: Kent, Beşparmak Dağları’nın Güney eteklerinde Bafa Gölü kıyısında kurulmuş-tur. Çok engebeli ve kayalar üzerinde 65 kule ile takviyeli 6,5 km. uzunluğunda sur duvarlarına sahiptir. Helenistik Çağda inşa edilen kentte Athena Tapınağı, Agora, Şehir Meclis Binası, Tiyatro ve bir hamam bulunmaktadır.
Bargylia: Mandalya Körfezi içinde yer alan Güllük Limanın güneyinde karaya doğru uzanan bir koyda kurulmuştur. Milas – Bodrum karayolunun 30. km. ‘sinde bulunan Bargylia’yı Yunan Mitolojisi kahramanlarından Bellere Phon kurmuştur. Tepenin iki doruğunda, kuzeydekinde Roma, Yunan, güneydeki ve diğer alanlarda ise Bizans Çağı eserler yer alır.
Beçin: Milas’ın 5 km. kadar güneyinde 200 m. yükseklikte sarp bir kayalık üzerinde kurul-muştur. Kentin adı Ortaçağ İtalyan kaynaklarında “pezona”, Türk – İslam kaynaklarında ise “Berçin”, “Peçin” ve “Beçin” şeklinde geçmektedir. Kentten günümüze ulaşan yapı kalıntıları Milas ovasına bakan iç kale surlarla çevrili dış kale ve surlar, Kenez ve Sığmen mevkilerinde yoğunlaşmaktadır.
Zeus Karios Tapınağı: Hisarbaşı Mahallesindedir. Hisarbaşı tepesinin doğusunda 3.5 m. yüksekliğinde bir podyum üzerine inşa edilmiştir. Bugün Yuva denen korint nizamında tek bir sütunu ayaktadır.
Gümüş Kesen Mezar Anıtı: Muhtemelen M.S. II. yy.a tarihlenen bu mezar anıtı dikdörtgen bir mezar odası ile bu odanın üzerindeki paye ve sütunların taşıdığı piramit gibi gittikçe daralan bir örtüden ibarettir.
Devamı Salı Sayımızda…