Öncelikle şöyle söylemeliyim ki eğer siz inandığınızı söylediğiniz değerlere sahip çıkmaz örf ve adetlerinizi unutursanız çevrenizden veya sizin yetiştirdiğiniz nesilden bunları bekleyemezsiniz özellikle 80’lerde başlayan dezenformasyon 90larda oldukça hızlanmış 2000’ler sonrası ile de kontrol edilemez bir sürece girilmiştir. Bugün gelinen noktada ise artık kardeş kardeşe güvenemez olmuş aile içinde bile güven kavramı kalmamış çarpık ilişkiler yumağı etrafımızı sarmış kuldan utanma duygusu yerini Arsızlığa Ahlaksızlığa ve Enaniyete bırakmış Allah korkusu ise çoktan dünyanın anlık mutluluklarına karşılık satılmış yerini dünyalık menfaat ve korkulara bırakmıştır.
Küçük bir sokakta bile birbirinin dedikodusunu yapmaya harcadığı zamanı Allah rızası için harcamaktan yada insanlığa çevreme kendime bir katkısı olacak bir şey yapayım diye ayırmaktan, camide Allah’a söz verip cami avlusunu terk etmeden gıybete doymayan Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir inancın mensubu olduğunu iddia eden bir toplumda kapı komşunun derdiyle dertleşmeyi bırakın derdinden Bir haber insanlar olarak sonra çıkıyoruz diyoruz ki bizi yönetenler dürüst namuslu şerefli Müslüman Allah korkusu olan … v.s birileri olsun.
Mesela bugünlerde bir grup gidip İsrail’i vuralım oradaki zulmü durduralım diyor. İyide cebinde İsrail parası, elinde İsrail sigarası malum sermaye onlarda hatta midende İsrail tohumu çıkmış İsrail’e haddini bildireceksin. Önce sen kendi haddini bilmelisin. Elbette bu talepler meşru ve haklıdır. Cebinde iPhone olmadan yaşayamayan İsrail’in parası için kardeşini öldüren sigarası olmadığı deliye dönen bir toplum böyle bir durumda ne yapar herhalde İsrail’i vurduğumuzda buyurun size bunları yine de vereceğiz demezler öyle değil mi?
O zaman devletimizin temkinli ve itidalli olması lazım. Önce biz kendimizi bir mümin ümmetin bir parçası gibi eğitimim akılda bilimde geliştirelim sonra elbet dünyanın neresinde bir zulüm varsa dinine diline ırkına bakmadan o zulüme de müdahale ederiz.
Unutmayalım ki bizi yönetenler gökten zembille gelmiyorlar içimizden çıkıyorlar yani Biz ne kadar dürüst ne kadar Ahlaklı ne kadar karakterli isek onlarda o kadar dürüst o kadar liyakat sahibi oluyor bütün mesele bu…
Mevcut idarecilerin ve muhtemel idare edebileceği ihtimali olanların bırakın İsrail’i işgal etmeyi İsrail’le diplomatik bir çatışmaya bile girecek yüreği yok çünkü onlarda İsrail parasını ceplerinde taşıyıp İsrail’den gelen tohumla yetişen domatesi yiyorlar…
Önce toplum olarak biz arınmalıyız ama sadece bedenen değil fikren ruhen Ahlaken sonra devlet zaten arınmış olacaktır.
Bugünlerde dikkat ediyorum da Twitter odalarında sosyal medyada televizyonlarda herkes Ortadoğu uzmanı herkes askeri deha herkes her şeyi biliyor.
Peki kazın ayağı öylemi hakikaten
Tabi ki hayır bende dahil aslında hiçbirimiz bir halt bilmiyoruz sadece konuşuyoruz.
Belki bir gün daha detaylı üstünde dururuz lakin bizim toplumun en temel hastalığı bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bu Gazze olaylarında da ayyuka çıkan en başlı problem son dönemde her konuda olduğu gibi bu konuda da ikiye üçe ayrılan toplumumuzda bakıyorum her tarafta yorumlar var ama çoğunluk bir bilgi sahibi değil kulaktan duyduğunu aktarıyor hakikati farklı kaynaklardan araştıran bölgeyi analiz eden veya edenle irtibata geçen yok üstten üstten herkes işkembeyi Kübra’dan maval okuyor.
Biz önce kendimizi düzeltelim sonra dünyayı elbet düzeltiriz…
Daha güzel bir dünyada daha samimi ve içten bir yakınlaşma olsun tüm insanlıkta inşallah.