Pazartesi günü sabahın erken saatlerinden itibaren Milas’a bağlı İkizköy Akbelen ormanlarında başlayan ağaç kesimine tepkiler bir çığ gibi büyürken, 2 yılı aşkın bir süredir devam eden nöbete kolluk kuvvetleri müdahale etmiş, köylü ve gönüllü çevreciler alandan uzaklaştırılmıştı. Milas-Ören Karayolu üzerinde, Beçin çıkışından bölgeye kadar jandarma, uygulama noktalarında kimlik kontrolü yaparken, bugün Akbelen’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önce bölge halkını ve çevrecileri dinledi, sonrasında açıklamalarda bulunarak konunun tüm boyutlarıyla takipçisi olacağını söyledi.

Açıklamanın ardından aracına binerek alandan ayrılmak isteyen Kılıçoğlu’nun bindiği aracın önü kesildi, ‘Arabaya değil barikata git’ sloganları atıldı. Gerekli önlemlerin alınmasının ardından aracından inen Kılıçdaroğlu, beraberindeki üst düzey parti yöneticileri ve milletvekilleri barikatın ardına geçerek kesim yapılan bölgede incelemelerde bulundu. Kılıçdaroğlu’nun ardından barikatı aşmak isteyen vatandaş jandarma tarafından durduruldu. Çıkan arbedede jandarma biber gazı sıkarak alana girilmesine izin vermedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte; genel başkan yardımcıları, grup başkan vekilleri, partinin yeni ve eski dönem Muğla milletvekilleri, Milas, Bodrum, Fethiye belediye başkanları, İl başkanı ve tüm ilçe başkanları, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleriyle kadın ve gençlik kolları yöneticileri, Akbelen’de yöre halkı ve gönüllü çevrecilerle bir araya geldi.

“BİZ VATAN HAİNİ DEĞİLİZ”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, açıklamada bulunmadan önce vatandaşı dinledi. Kendisine yaşanan süreci anlatan bölge halkı ve çevreciler; “2 yılı aşkın bir süredir burada nöbet tutuyoruz. Bu nöbet; toprağımızı, ağacımızı, doğamızı, suyumuzu korumak içindir. Yaz-kış demedik, burada nöbet tuttuk. Pazartesi günü sabahın ilk ışıklarıyla kolluk kuvvetleri bizleri çadırlarımızdan, nöbet tuttuğumuz alandan uzaklaştırdı. Direndik, coplandık, bibergazı yedik ama mücadeleden vazgeçmedik. Oysa bizlerin suçu günahı ne? Bizler vatan haini değiliz. Bizler, terörist değiliz. Biz toprağımıza ve doğamıza sahip çıkıyoruz. Bizim karşımızı dikilen asker, bizim çocuklarımız. Bizi neden onlarla karşı karşıya getiriyorlar. İsteğimiz çok açık. Biz bu bölgedeki ağaçların kesilmesini, bu bölgeden kömür çıkarılmasını istemiyoruz. Artık tüm dünya bu vahşi maden çıkarma işleminden vazgeçti. Modern yöntemlerle bu işi yaparken, yandaş şirketler daha fazla kazansın diye iktidar kendi halkına zulmediyor. Biz artık santral bacasından çıkan dumanı değil, temiz bir havayı solumak istiyoruz.”

“80 LİRAYA TÜM VARLIĞIMI ELİMDEN ALDILAR”

Bölge halkından bir vatandaş, 6 dairelik bir evinin olduğunu, önünde bahçesi ve çevresinde zeytin ağaçlarının olduğu tapulu arazisini sadece 80 liraya kamulaştırarak elinden alındığını ileri sürdü. Üst mahkemeye itiraz ettiğini ancak üst mahkemenin de kararı onadığını belirterek; “Atamdan, dedemden kalan tüm varlığımı sadece 80 liraya elimden aldılar” dedi.

“BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN DOĞANIN YOK OLMASINI İSTEMİYORUZ”

Termik santrallerinde çalışarak ekmeğini kazanan işçilere de seslenen yöre halkı ve çevreciler; “Merak etmeyin hiç kimse aç kalmaz. Bu topraklar hepimize yeter ve hepimizi doyurur. Gelin birlikte olalım. Bir avuç kömür için cennetten bir köşeyi andıran bu doğanın yok olmasına izin vermeyelim” çağrısını yaptılar.

“SÖZÜM SÖZ… SONUNA KADAR SİZİNLEYİM.”

‘Bu katliamı durdurun’, ‘Buraya gelen siyasiler bizimle kalsın gitmesin’ diyen vatandaşı dinleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu da alandaki kalabalığa seslendi. Kılıçdaroğlu; “Bu yaşananları tüm dünya izliyor, biliyor. Elbette bizler de sizlere destek olacağız. Sizlerin yanında olacağız ancak bizim ne dediğimiz önemli değil, sizin ne dediğiniz önemlidir. Çünkü sorunu yaşayan, burada yaşayan sizlersiniz. Mağdur olan, haksızlığa uğrayan sizlersiniz. Koruduğunuz bu ağaçlar sadece size ait değil. Bu ağaçlar 85 milyonundur. Belki burada neler olduğunu sizler kadar biliyorum dersem doğru olmaz ama ormanın ne olduğunu, eko sistemin ne olduğunu ben de biliyorum. Bu ormanlar sadece ağaç demek değildir. Burada yaşayan binlerce börtü böcek, kuşlar, canlılar var. Hepsinin hakkını korumazsak o zaman görevlerimizi doğru bir şekilde yapmamış oluruz.

Ağacı kestiğinizde suyu kesmiş olursunuz. Ağacı kestiğinizde tabiatı yok etmiş, doğayı tahrip etmiş olursunuz. Tüm dünya biliyor ama bir avuç çete bunu bilmiyor. En bugüne kadar boşuna mı 5’li çeteler diyordum? Boşuna mı bu 5’li çeteler milletin kanını emiyor diyordum. Siz sanmayın ki sadece burada oluyor bunlar. Türkiye’nin hangi coğrafyasına gitseniz benzer olaylar var. Her şeye rağmen siz direniyorsunuz, direnmeye devam ediyorsunuz. Hiç endişe etmeyin ben ve tüm arkadaşlarım sizlerle beraberdir.

Size sözüm söz. Bu davayı sonuna kadar takip edeceğim. Ayrıca hukukçu arkadaşlarımı, milletvekillerimi bu konuda görevlendirdim. Açtığınız davaların hangi aşamada olduğunu da biliyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sizin lehinize verdiği kararı da biliyorum. Aynı zamanda o kararların uygulanmadığını da biliyorum. İşte tüm bunları benim ağzımdan değil, tüm dünyanın sizin ağzınızdan duyması gerekiyor. Mısır’daki sağır sultanın bile duyması gerekiyor. Sanmayın ki bir defa buraya geleceğim, bir daha gelmeyeceğim. Hiç merak etmeyin yine geleceğim.

İŞÇİLER SANTRALDEN YANA PANKART AÇTI…

Öte yandan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Beçin Mahallesi çıkışında bekleyen bir grup santral çalışanı, yol kenarında pankart açtı. Yoğun güvenlik önlemin alındığı noktada işçiler santrallerin kapanmaması gerektiğine vurgu yaparak; ülkenin madenlere de ihtiyacı var dediler.