Bu kadar nasıl emin olabiliyorsun diyeceksiniz bana değil mi?
Genel seçim sonuçlarının elbette bu görüşümde payı var ama;
Şimdi size anlatacağım ve bizzat yaşadığım olayları okuyunca; iddiam da ne denli haklı olduğuma inanacaksınız sanıyorum.
***
Bir Parti Genel Başkanı…
Parti de otoritesi…
Birlik ve beraberliği sağlayan kararlılığı…
Bir BABA sıfatı ile her yöneticisine eşit mesafe de ve duyarlılıkta olması gerekirken;
İşte bu nitelikler maalesef KEMAL KILIÇDAROĞLU’NDA YOK!…
İŞTE ÖRNEĞİ…!
Komşu İlimiz Aydın CHP yerel yönetimlerinde yaşanan olumsuzluklar bu iddiamı ne yazık ki kanıtlıyor.
2009 Yılında…
35 yıl sonra CHP Aydın’da Belediye Başkanlığını kazandı…
Bu başarıyı sağlayan;
2 Dönem Aydın CHP Milletvekili seçilen ve son Milletvekilliğinde istifa ederek…
Genel Başkan Deniz Baykal’ın kendisine duyduğu güven nedeni ve talimatı ile Aydın Belediye Başkan adayı olan….
Yaptığı başarılı icraatlarla…
Tüm Türkiye’ye mal olan…
Kadınların simgesi…
Kendisine TOPUKLU EFE lakabı uygun görülen…
ÖZLEM ÇERÇİOĞLU.
***
2009 seçiminden sonra…
2014 yerel seçiminde de ilk kez büyükşehir belediyesi olan Aydın da…
AKP Milletvekili ve AKMHP adayı Mustafa Savaş’ı ezici bir oy farkı ile diskalifiye ederek koltuğa oturdu Topuklu Efe.
Daha sonra; 2019 yerel seçiminde yine aynı AKMHP adayı Mustafa Savaş karşısında önemli oy farkı ile ikinci kez seçim zaferi yaşadı Özlem Çerçioğlu.
Özlem Hanım Büyük Şehir Belediyesini kazanırken;
17 İlçe Başkanlığından, 2 İYİ parti ve 8 CHP İlçe Belediye Başkanlığının da kazanılmasında büyük rol oynadı dolayısı ile.
***
Her nedense;
Gerek 2014 yılında seçilen merkez Efeler İlçe Belediye Başkanı Mesut Özakcan (CHP eski Milletvekili)
Gerekse 2019 yılında seçilen Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay (3 dönem CHP Milletvekili olan) ile…
Şahsi ve işlemsel ayrıcalıklar yaşayan Özlem Çerçioğlu…
Seçimden 1-1.5 yıl sonra her iki Efeler İlçe Belediye Başkanı ile partiyi yıpratıcı ve vatandaşı huzursuz eden sorunlar yaşayarak…
Siyaseten koptu onlardan.
***
Yaşanan sorunların kaynağı muhtemelen her üç Belediye Başkanında da vardı…
Çok önemli ve büyütülecek sorunlar olmadığını da biliyorum…
Ama ne var ki;
Aralarında oluşan bu gerginliği ve anlaşmazlığı…
BİLDİKLERİ HALDE…
Ne CHP Aydın Milletvekilleri…
Ne Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Seyit Torun…
Ne İl Başkanları ve…
NE DE GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU…
Konu ile ilgilenmeyerek tabir-i caizse “Ne haliniz varsa görün” diyerek kavgaları uzaktan seyretmeyi tercih ettiler.
GENEL BAŞKANIN OTORİTESİ NEREDE…?
AKP de Genel Başkan Tayyip Bey’in otoritesi yıllardır hissedilir…
Bazı İl Belediyeleri (Bursa, Balıkesir, Ankara gibi) Tayyip Bey’in bir talimatı ile görevden alınmadı mı?
O partide de benzer anlaşmazlıklar olmuyor mu? Kamuoyuna yansıyan bir haber gördünüz mü hiç?
Nedeni ise;
Tayyip Beyin ve üst yönetiminin otoriter yönetim tarzı değil mi?
Neden bu sistem CHP’de sağlıklı işlemiyor? Neden herkes kendi sorununu kendisi çözsün deniliyor?
***
CHP Genel Başkanı olarak…
Kemal Bey’in her iki İlçe Belediye Başkanı ile birebir görüşerek…
Anlaşmazlıkların ve sorunların çözümünde gerektiğinde bir BABA sıfatı ile önderlik yapması ve partisinin prestijini koruması gerekmiyor muydu?
Ama yapmadı!
Kendisine daha yakın hissettiği Özlem Çerçioğlu’nun sözlerine inandı, araştırma gereği duymadı ve duygusal davranarak konulara müdahil olmadı.
Bir Büyükşehir Belediye Başkanının…
Görevli olduğu İl de…
Genel Başkan yetki ve otoritesi ile hareket etmesi size de tuhaf gelmiyor mu?
Parti Tüzüğü ve siyasi yönetmelikler gereği…
Bir il de Genel Başkan yetkisi ile donatılmış ve onu temsil eden bir kişi vardır o da…
İL BAŞKANI’dır.
Büyükşehir Başkanı değildir… Olamaz da.
Muğla’da da Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün bazı CHP’li İlçe Belediye Başkanları ile taraflı ve duygusal iletişim kurduğunu görüyor ve üzülüyor CHP’liler.
Bu davranışlardan bilgisi olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun…
Müdahale etme gereği duymaması sizce de otorite zafiyeti değil midir?
***
Sonuç olarak:
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de misyonunu tamamlamıştır ve kesin olarak Genel Başkanlık görevinden ayrılmalıdır.