Üzerinde yaşadığımız coğrafya çok belalı olduğu kesin bir yandan da yapay problemler icat ediliyor bu problemlerin birçoğunun sebebi küresel anormalliklerin doğrudan etkisi vardır. Ancak devlet millet olarak ne alınması gereken önlemler konusunda ne de yaşanacak olumsuz felaketler sonrasında bir araya gelebilme noktasında herhangi bir başarı son yıllarda gösteremedik. Ülkemize yönelik sahici bir düşmanlık besleyen odaklar her seferinde bir araya geldiklerinde şu Türkiye’yi parçalamak için iyi ki herhangi bir kaynak ayıramadığımız için çok isabetli olmuş çünkü bunlar zaten birbirlerini yer bitirirler diyerek kendi aralarında şampanya kadehlerini kaldırdıklarını tahmin ediyorum.
Yurdumuzun herhangi bir noktasında her ne sebepten olursa olsun meydana gelen bir vakada o zaten şundandı yok bundandı hiç çekinmeden sesli düşünebilen kerameti kendinden menkul bireyler yetiştirdik. Bu nasıl vatanseverlik bu nasıl yurttaşlık bilinci beraberliğimizi böyle mi koruyacağız olmadı efendiler. Birbirimizi ötelersek yarın dış düşmanlara karşı nasıl savaşırız bu ülkede bizler yurttaşız bu topraklar üzerinde birlikte her alanda birlik ve beraberlik içinde olmalıyız hiç kimseyi ötekileştirmeden ülkenin gelir kaynaklarını azami seviyede eşit paylaşmalıyız… Peki paylaştırılıyor mu hayır efendim yalnız kendilerine ve taraftarlarına yeğinler. Anadolu ve Trakya coğrafyasında Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK yakın tarihimizin en önemli karakter yapan ve bu günlerde hemen hemen kayıp ettiğimiz birlik beraberlik ruhu ve yurttaşlık hissiyatını, önce somut bir direniş ve İstiklal Harbi’nden sonrasında kurumlara, yapılara ve gündelik hayata taşımış olmasıdır.
Ülkemizde bugünkü yöneticiler adeta akıl tutulmasına yakalanmış ne yapması gerektiğini bırakıp ne yapmaması gerektiğini icra ediyorlar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen eğer biz halk olarak hala normal davranıyorsak. İnsanlığın karşısında bile birkaç kod birkaç temel anlayış ve en önemlisi ahlak, etik duruş sergileyebiliyorsak bu davranışlarımızı Mustafa Kemal ATATÜRK gibi insan evladının bizi yeniden bir millet yapmasına borçluyuz.
Atatürk’ün yurtdışındaki etkilerini anlamak için memleket sınırları ötesinde dost düşman bu dahi insana hayran olduğu bazı kitapların Türkçe çevirisinde anlıyoruz birkaçından söz edersek Lenin, Hitler defalarca hayranlığını dile getirdikleri gibi düşmanı Lıyod George hayran, Amerikalılar hayran, yolunda gitmeye çalışan liderlerden Butto- Gandi aileleri Sudan Eski Devlet Başkanı Cafer NUMEYRİ ve MISIR Devlet BAŞKANI Enver SEDAT Pakistanlı Teolog Muhammet İKBAL gibi yüzlerce bilim ve siyaset insanı sayabiliriz..
Kendi efendisi olan bir TÜRK var mı sorduklarında Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar yok çünkü Atatürk ile beraber herkes kendi efendisi oldu bu sıfatı kendi milletine armağan eden yegane tek lider ATATÜRK’tür. Hatalarımız olmuş ve olabilir ancak kendi kendimizle hesaplaşmalıyız nerede durduğumuzu ne söylediğimizi ve ne yatığımızı kendimize sormalıyız ancak o zaman başarı sağlayabiliriz.
Umutsuzluk yoktur. Umutsuz insan vardır.
