Önce varlıklarına önem vermemiş olduğumuz, hatta kendilerinin öneri ve tavsiyelerine kulak asmadan dinlemediğimiz bazı değerlerimiz olmuştur. Ne yazıktır ki bu değerlerimizin ya kıymetlerini bilmemişiz, ya da onlara bir suçlama yaparak onları yapmış oldukları uyarılara aldırmadan, cezalandırmışşız. Bu cezalandırma zamanla o hale gelmiş ki, dar ağacına çekip canlarını almışız. Bazılarını da hiç yargılamadan sabotaj yolu ile kaza süsü vererek canlarını almışız. Ruhları şad olsun.

Bu ülke öyle bir hale gelmiş ki, dün gerek dar ağacında, gerekse kaza süsü vererek canlarını almış olduğumuz bu değerlerimizin zaman içinde isimlerini, gerek okullarımız da, gerekse caddelerimize verip, mezarlarını düzenleyip, sanki bir pişmanlık duyarcasına kendimizi af ettirmeye çalışmışız.(!)

Kimi değerlerimizi vatan topraklarından kovup, başka ülkelerde yaşamlarını sürdürmeye mahküm etmişiz. Seneler sonra da, kendilerini veya eserlerini baş tacı etmişiz.

Hepsinin tek ve ortak bir istekleri vardı. Bu ülkemizin bağımsızlığını istemek, bağımsızlığa kavuşmasını sağlamak tek arzuları idi.

Kimdi bu insanlarımız?

Uğur Mumcu, Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta bağlı olarak öldü.

Ali Gaffar Okkan Diyarbakır Emniyet Müdürü iken faili hâlen meçhul olan bir suikast sonucu öldürülmüş Diyarbakır emniyet müdürüdür. Diyarbakır’da “Gaffar Baba” olarak bilinir ve hatırlanır.

Deniz Gezmiş, Türk Marksist-Leninist öğrenci lideri ve militan. 1965’te Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu. 1968’de 6. Filo protestolarına katıldı. Deniz Gezmiş, Yusuf İnan, Hüseyin İnan ile bundan tam 46 yıl önce 1971 askeri darbesi sonrası devrimci, sol örgüt ve öğrencilere yapılan operasyonlarda arkadaşları ile birlikte tutuklanarak idam kararları verilmiştir. Sosyalist devrimci Deniz Gezmiş 1947 yılının 27 Şubat’ında Ankara’nın Ayaş ilçesinde dünyaya gözlerini açtı. Babası Erzurum nüfusuna kayıtlı bir ilkokul müfettişi, annesi ilkokul öğretmenidir. Ailenin 3 erkek çocuğundan biri olan Deniz Gezmiş ilk ve ortaokulu Sivas’ta liseyi İstanbul’da okumuştur. Lise yıllarında tanıştığı sol düşünce için döneminin eylemleri içinde yer almaya başladı.1965 yılından sonra Türkiye’de başlayan gençlik hareketinin önderi ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucusudur.

İşçi Partisi’nin ilçe başkanlığını yapan Deniz Gezmiş 1966 yılında Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtına çelenk koymaları sırasında işçileri desteklediği için gözaltına alınmıştır.

Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanmıştır. Bu süre içinde bir çok eyleme dahil olan Gezmiş hukuk öğrencileri ile birlikte Devrimci Hukukçular örgütünü kurmuştur. 1968 yılında üniversitede Fen Fakültesi’nde konferans veren dönemin devlet bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto ederek tutuklanmış daha sonra beraat etmiştir. Öğrenci eylemleri içinde genelde önde gelen isimlerden olan Deniz Gezmiş 12 Haziran 1968 yılında İstanbul Üniversitesi’nin işgaline önderlik edilmiştir. Bu işgal ile birlikte öğrenci haklarının kabul edilmesini sağladı. Üniversite işgalinden sonra İstanbul’a gelen 6. Filo’yu protesto eylemlerine katıldı. 30 Temmuz’da tutuklandı ve 20 Eylül’de serbest bırakıldı. Bu eylem sonrasında öğrenci hareketlerinin efsanesi haline geldi. Daha sonra Üniversite’de sağcı güçlerin girişim hareketlerine öğrenciler ile karşı koyan Deniz Gezmiş bu eylem gerekçe gösterilerek tekrar tutuklanmıştır. Üniversite kapatılıp polislere verilirken çıkan çatışmada yaralandı. Gıyabi tutuklama kararı olmasına karşın hastaneden kaçarak Filistin’e gitti. Bu süre içinde Filistin’de gerilla kamplarında kaldı.

Deniz Gezmiş’in mahkemesine 16 Temmuz 1971 yılında başlanıldı ve 9 Ekim 1971 yılında bitti. Deniz Gezmiş ve arkadaşları için THKO Davasında TCK’nın 146. Maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile 9 Ekim’de idam cezasına çarptırıldı. İdam cezaları o dönemler senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü hiçbir siyasi suç idam ile cezalandırılmamalı dedi ve Bülent Ecevit ile birlikte ret oyunu kullandı. Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullandı. Mahkûmların özür dilemesi istendi fakat hiç biri dilemedi. Ve ardından Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay idamları onayladı.

Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972 Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edilmiştir.

Recep Yazıcıoğlu; Eski Tokat, Aydın, Erzincan ve Denizli Valisi. Kişiliği, görev yaptığı bölgelerde halka olan yakınlığı, fikirleri ve görüşleri nedeniyle kamuoyunda ‘Süper Vali’ olarak anılmıştır. Ölümü 2 Eylül 2003’te Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Mahallesi yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonucunda olaydan 2 gün sonra bitkisel hayata girerek 8 Eylül 2003 tarihinde öldü.

Adnan Kahveci, Türk bürokrat, milletvekili ve bakan. 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası Turgut Özal’ın yakın çevresinde geniş bir kamuoyunun takdirini kazanan Adnan Kahveci, 1983’te Anavatan Partisi’nin kurucuları arasında da yer almıştı.Yaşama veda ettiğinde 44 yaşında olan Adnan Kahveci, yakın çevresi tarafından “aracını dikkatli kullanan biri” olarak tanınıyordu. Türkiye’de 1993’te meydana gelen şüpheli ölümler dikkate alındığında, Kahveci’nin yeni yapılan otobanda ters yola girerek kaza yapması, ölümüne ilişkin çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi.

Çeşitli yollarla kaybettiğimiz bu değerlerimizin ardından duyduğumuz pişmanlık boştur. Bu değerlerimiz gibi bir başka değerlerimizde bulunmaktadır.

Bu değerlerimizin tek bir ortak yönü, ülkemizin bağımsızlığı ve selameti idi.