16 Mayıs 2023. Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri yapılıyor. Seçim yarışına girenlerin reklamları dün sona erdi. Seçmenlerin iradeleri ile seçimler yapıldı. Sonuç şimdilik sıfır. Yeniden seçime gidilecek. Kimler kazanacak? Kimler kaybedecek? Kazananlar neler yapacak? Seçim öncesi yapmış oldukları vaatlerinde duracaklar mı? Kaybedenler ise kazananlar karşısında hesap verecekler mi? Eğer hesap verilmesi gerekiyorsa, iktidar da iken neden hesap verilmedi? Eğer bir suçları var ise, bu suçlamalardan nasıl kurtulacaklar.?
Gene alıştıkları yollarla mı? Yoksa “terk-i diyar” mı edecekler.
Genel manada, Türkiye’mize bir göz atalım. Hazine ve maliye bakanlığının 22 Eylül 2022’de ki yayınından aldığım nota bakalım.
“Türkiye Brüt Dış Borç Stoku” 30 Haziran 2022 tarihi itibarıyla 444,4 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı ise yüzde 53,7 olmuştur. Aynı tarihte, “Türkiye Net Dış Borç Stoku” ise 232,5 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 28,1 olmuştur. Türkiye’ye yatırım yapan ülkeler kimlerdir.? Öncelikle Hollanda, Almanya ve Avusturya. Bu yatırımlar nasıl ve ne şekilde yapıldı.?
Mevcut faaliyette olan yurt içi firmalara, bankalara ortak olunarak… Bunların ardından körfez ülkeleri, emirlikleri gelmektedir. Bu ülkeler ise daha çok ülkemizde toprak sahibi olmak istemişlerdir. Körfez ülkelerinin Türkiye’de sanayiden finansa, perakendeden medyaya kadar birçok alanda yatırımı bulunuyor. Son 18 yılda Körfez ülkelerinin Türkiye’ye yatırımı 11,4 milyar dolar oldu. En yüksek yatırımlar 2005, 2006 ve 2008 yıllarında yapıldı. Bu yıllarda sırasıyla 1,7 milyar dolar, 1,8 milyar dolar ve 2 milyar dolar yatırım gerçekleştirildi. Bu ülkeler arasında Türkiye’ye en fazla yatırımı 4,3 milyar dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yaptı. Körfez ülkeleri arasında Katar 2,7 milyar dolarla sıralamada ikinci olsa da yatırım yapan tüm ülkeler arasında 17. oldu.
Körfez ülkeleri arasında 3. sırada 2 milyar dolarla Suudi Arabistan ve 4. sırada 1,9 milyar dolarla Kuveyt yerini aldı.
Yabancı yatırımcılar 18 yıllık dönemde 54,2 milyar dolarlık yatırımla finans ve sigorta sektörüne yaptı. Enerji sektörüne 18,1 milyar dolar, bilişim ve iletişime 14,4 milyar dolar, toptan ve perakende ticarete 11,1 milyar dolar ve gıda sektörüne 9,3 milyar dolar yatırım yapan yabancı yatırımcılar, madencilik alanında da 3,5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.
Böylece söz konusu dönemde toplam yatırımların yüzde 33’ü finans sektörüne, yüzde 11’i enerji alanına, yüzde 9’u bilişim ve iletişim sektörüne, yüzde 7’si toptan ve perakende ticaret ve yüzde 6’sı gıda sektörüne yapıldı.
Osmanlı devrinde ki kapitülasyonları anımsatan bu iştirakler neticesinde yurdumuzda oluşan mali krizler gerek ekonomimizi gerekse mali değerlerimizle birlikte işsizlik dertlerimizi de meydana getirmiştir.
Bütün bunlara karşın eğitim sistemimizde ki zayıflığın neticesini de göz ardı etmemek gerekir.
Yeni gelecek olan iktidarın, seçim reklamlarında vermiş oldukları vaatlerinin ne derecede gerçekleşebileceği merak konusu olmaktadır.
Sonuç, her durumda da bu vatanımızın lehine, faydasına olması hepimizin ortak niyetidir.