Güllük’te üç günden bu yana yaşanan su kesintileriyle ilgili olarak vatandaşın tepkisine Güllük Körfezi Koruma Platformu da dahil olarak bir basın açıklaması düzenledi. Güllük Belediye Meydanında bir araya gelen platform üyeleri “soygun var” sloganı ile Güllük’teki su sistemini protesto ettiler.
Güllük’te şuanda işletme hakkı HZR firmasında bulunan su ve kanalizasyon hizmetleriyle ilgili olarak Güllük Körfezi Koruma Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı.
Özellikle son 3 günden bu yana sürekli yaşanan su kesintisinin bölge halkı üzerinde büyük tepkiye yer açması isyanı da beraberinde getirdi.
Vatandaşların tepkisine Güllük Körfezi Koruma Platformu bugün düzenlediği protesto gösterisi ve basın açıklamasıyla dile getirerek “Tüm kurumları, vatandaşın yani kamunun yanında bu olmaya, kamu yararını gözetmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adayı ve ayrıca Güllük Körfezi Koruma Platformu üyesi Neşe Tuncer tarafından okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2005 yılında Güllük Belediyesi bir imtiyaz sözleşmesiyle beldede su ve kanalizasyon hizmetini özelleştirmiş, ülkemizde başka bir örneği olmayan bu uygulamayla su ve kanalizasyon hizmetleri 35 yıllığına özel bir şirkete devredilmiştir.
Geçen 15 yıllık sürede ne yeni bir kanalizasyon yatırımı yapılmış, ne de musluktan akan su içilebilir hale gelmiştir.
Tüketici olarak hizmet sağlayıcımızı seçim hakkımızın olmadığı bir yerde ancak en temel insan haklarından olan “içilebilir, ulaşılabilir, ucuz (ve hatta bedava) su hakkı” ile “etkin ve sıhhi bir arıtma ile sağlıklı bir ortamda yaşama hakkımız” ihlal edilmektedir!
SOYGUN VAR!
İçemediğimiz, yemek yaparken kullanamadığımız suyun tonuna (şimdilik) 80 TL ödemek, ödediğimiz paranın karşılığını alamamak ve bu hukuki konuyla ilgili karşımızda muhatap bulamamak isyanımızı çoğaltmaktadır! Bu ihtiyaçlarımızı karşılamak için, fazladan bedel ödeyip şişelenmiş su alıyoruz veya pahalı filtrasyon sistemleri kullanıyoruz.
Güllük Körfezi, Kentsel Atıksu Yönetmeliğine göre Hassas Alan olarak belirlenmiş ve buraya deşarj edilen suyun Ek IV Tablo 2’deki kriterlere göre arıtılması gerekmektedir.
Denize deşarj edilen atıksuyun ve musluktan akan suyun mikrobiyolojik, kimyasal, fiziksel olarak denetimleri yapılmakta mıdır? Muhatabımız kimdir? Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu denetimi yapmakta mıdır? Milas Belediyesi bu denetimleri yapmakta mıdır? MUSKi/Muğla Büyükşehir Belediyesi bu denetimleri yapmakta mıdır?
Şirket güvence bedellerini güncelleme adı altında kendine yeni bir finans kaynağı yaratmıştır. Gelen tepkiler sonucunda, şimdilik bundan vazgeçmiş gibi görünse de, gelecekte yine bu ve bunun gibi hukuksuz işlemleri devam edeceğine unutmamak gerekiyor. İmtiyaz sözleşmesini alan şirket, kamu hizmeti vermeye talip bir şirketten çok para toplamaya çalışan bir yapı görünümü vermektedir.
İmtiyaz sözleşmesinin devredilemeyeceğine dair hüküm olmasına rağmen, sözleşme devredilmiş ancak kimse bu konuda gereğini yapmamıştır!
Biz artık bakanlıklar ve belediyeler arasında kimin sorumlu olduğuna dair suçlamaları dinlemek istemiyoruz! Bu sorunun hemen bugün çözülmesini istiyoruz! Vatandaşın su hakkı ve sağlıklı ortamda yaşama hakkını ihlal etmeden gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz.
Tüm kurumları, vatandaşın yani kamunun yanında bu olmaya, kamu yararını gözetmeye çağırıyoruz.”