Öncelikle yazıma başlarken sevgili dostlar bugün itibari ile her Salı yazımın sonunda sizinle Milas’a dair bir hayalimi paylaşacağım…

Gelelim yüz yıllık mazisi olan Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt kurucu iradenin tecelli bulduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve oradaki değişime uzak kalmış değişim söylemlerine elbette her siyasi parti kuruluş değerleri itibari ile topluma değer katmak içinden doğduğu toplumu daha güzel bir yere taşımak amacı güder.

Lakin ülkemizde biraz palazlanan her siyasi parti kuruluş amacını ve kodlarını unutan yönetimler sayesinde, siyasi partiler; çıkar gruplarının birbirleri ile mücadelesini yürüttüğü alanlar halini alıyor.

Şimdi CHP Eski Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’NUN göreve nasıl geldiği herkesçe bilinen bir gerçek.

Ancak kendisinin girdiği hiçbir seçimde 2019 yerel seçimleri hariç (oda tam bir başarı sayılmaz zira ülke geneli toplam oy oranın kıyaslayınca, birde aldığı birçok belediyede mecliste azınlık kaldığını düşünürsek…)  bir başarısı yok hatta kaybettiği 13 seçimin neredeyse hepsinde öyle hatalar yaptı ki inanın aklı selim herkes şu soruyu sordu CHP genel başkanı mı?

Yoksa AK Parti Genel Başkan Vekili mi?

Zira size iki somut örnek vereyim…

Bir tanesi Sayın Bahçeli ile ortak aday çıkardıkları dönem ne dediler “Ekmek için Ekmeleddin”

İyi de siz bu adayı muhafazakâr seçmenden oy alabilmek için hatta kendi seçmeninizi de küstürme uğruna gösterdiniz. Fakat gerçek muhafazakârlar bu sloganı duyunca size oy verir mi?

Zira rızkın garantisi Allah’tır kulları değil bu sloganla seçime girip oy istemek seçimi kaybetmek için bahane üretmek demektir. Nitekim sonuçta öyle olmadı mı?

Gelelim son cumhurbaşkanlığı seçimine…

AK Parti’nin en çok zayıfladığı belki de direncinin en az olduğu toplumda sorgulanmaya başladığı  bir dönemde Sayın Erdoğan karşısına aklı selim edep haya ahlak sahibi az bi genel kültürü olan kimi koysanız seçimi alırdı.

Peki ne oldu Sayın Bay Kemal diretti durdu ve belki de tarihe geçeceği bir hamleyi yapmayarak kendini de partisini de bitirdi.

(Son seçimde AK Parti %15 oy kaybetti CHP %1 oy artıramadı parti olarak)

Mesela Metin İLHAN hoca gibi şaibeden uzak siyasetin içinde kirlenmemiş tecrübeli isimler yada daha genç ama siyasetle ilgisi olmayan geçmişi şaibeli olmayan muhakeme yeteneği güçlü hitabeti kuvvetli ahlaklı bir genç adayla seçime girse ve 6 masanın liderleri değil kardeşim partiler üstü bir adayımız olsun deseydi şimdi 58-65 bandında bir oyla seçim kazanılmıştı.

Peki ne oldu 13 seçim kaybeden Sayın Bay Kemal bu sefer kendi örgütünde de hatta kendi belirlediği delegelerle girdiği genel başkanlık seçimini de kaybetti.  Türk siyasi hayatında genel başkan olarak girdiği genel başkanlık yarışını kaybeden ilk genel başkan oldu. Kendi seçtikleri onu seçmedi bu bir siyasetçi için gerçekten utanç verici bir şey olmalı ne diyelim.

Ancak peki kim seçildi Sayın Özgür ÖZEL tebrik edelim etmesine de peki değişim Sayın ÖZEL ile gelir mi gelmez mi gelin bir bakalım… Hatırlayın Sayın Baykal’dan görevi devralırken Sayın Bay Kemal de değişim diyordu partide hiçbir şeyin aslında özü itibari ile değişmediğini yıllar içinde gördük. Zaten kendisi Sayın Baykal dönemindeki parti yönetiminde olan grup başkanvekilliği yapan bir isimdi yani itiraz ettiği yönetim biçimine hizmet eden biriydi.

Bugün Sayın ÖZEL de aynı şekilde bu partinin uzun zamandır üst yönetiminde görev yapan ve hali hazırda grup başkanı yani partinin ilk iki isminden biriydi zaten eleştirdiği politikaların bizzat uygulayıcısı olarak karşımızda.

Peki o zaman sormak lazım bu nasıl değişim madem değişim isteniyordu bu Sayın ÖZEL’le nasıl olacak?

Şimdi sormak isterim 100 yıllık bir siyasi hareketin içinde toplumun her kesimini kucaklayabilecek, hitabeti kuvvetli, ilim irfan sahibi, yürekli, ahlaklı, daha önce aktif olarak genel merkezde görev almamış ancak çevresinde seven sevmeyen herkesin saygı gösterdiği bir genç yok muydu öyle ya böyle gençler yetiştiremediyseniz bu bir başka ayıp neden 4 dönem 5 dönem vekillik yapanlar o koltuğa layık görülür anlamak mümkün değil… Bu CHP sadece Sayın Bay Kemal den değil, Sayın Öztırak, Sayın İmamoğlu, Sayın Yavaş, Sayın Özel gibi son kullanma tarihi geçmiş siyasetçilere mecbur mu?

Artık siyasetin şu entrikalardan iki yüzlü halinden kurtulup özüne, topluma döneceği yılları özlemle bekliyoruz inşallah…

Gelelim benim Milas hayalime artık çocukların özgürce çocukluklarını yaşayabilecek modern parkları olması lazım ve belediye emniyetle iş birliği yapıp bu parklarda 24 saat zabıta görevlendirmeli bekçi görevlendirilmesini sağlamalı hem çocukların huzurla eğlenebilmesi hem de güvende olması sağlanabilmeli…

Aileler çocukların gönül rahatlığı ile parka götürebilmeli tabi birde bunun için modern güzel parklar olmalı şehirde pek çocuk parkı yok gibi sanki ne dersiniz?

Malum çocuklar geleceğimiz…

İnşallah hayırlı sabahlara uyanacağız.