Toplum olarak hafızamız o kadar zayıf ki yakın geçmişe dair bile birçok önemli konu ve noktayı hatırlamıyoruz.
Şöyle yakın tarihe gelin beraber bir göz atalım.
Mesela 90’larda mahallerimiz vardı bizim Bakkal Mehmet Amca, Dişçi Osman, Berber Ali, Sütçü Ayşe Abla v.s herkes birbirini az çok tanır derdiyle dertlenirdi. Akşamları kapı önlerinde çekirdek çay sohbetleri olurdu.
Saygı azami ölçüde varken sevgi bağıda güçlüydü. Bir problem olunca sokakta bütün mahalle çözmek için seferber olurdu.
Şimdi ne sevgi kaldı ne saygı toplumda da zaten o 90’ların mahalle kültüründen eser kalmadı. Hatta öyle ki Anadolu’daki köylerde bile bağlar kopma noktasına gelecek kadar zayıfladı.
Peki sadece bunlar mı unutuldu?
Tabi ki hayır.
Mesela
Ahlak gibi çok önemli bir manevi değerimiz vardı artık üzülerek görmekteyim ki toplumsal ahlak erozyonu toplumun en derin kılcal damarlarına işlemiş durumda.
Bunun yanı sıra empati, hoşgörü, sabır, gibi daha birçok önemli değerimizi unuttuk.
Gelelim siyaseten unuttuklarımıza
Mesela “Bu kardeşinize verin yetkiyi görün etkiyi”
Diyen Sayın Reis bunu söyledikten sonra her geçen gün ekonomik bir batış zirvesi yaşadık.
Mesela “Nas var sana bana ne oluyor” diyen asrın liderimiz sayesinde şimdi faizi tavan yaptı.
Zengin neredeyse hiç vergi ödemezken ya da kazancına göre komik vergiler öderken, devletin bankalarından milyarlarca kredi kullanıp geri ödemezken çatır çatır maaşlı çalışan orta sınıfın ve fakirin üstüne binildi.
Sadece ekonomik bir soykırımda değil mesele.
Sosyal soykırım, doğa katliamları özellikle bölgemizde peşkeş çekilen rant alanları,
Ve tabi değinmeden geçemeyeceğim pandemide bu halka zorla yapılan ve ne olduğu bilinmeyen aşı ve uygulamalar v.s yani yanlış sağlık, eğitim, ekonomi ve kültür politikaları ile ülkenin geldiği son nokta ortada.
AK Parti’nin bu ülkeye vaat ettikleri ile ülkeyi getirdiği son nokta arasında uçurum var.
Ve burada en ağır en acı olanı ise Allah ile aldatmaları oldu toplumu zira nas var deyip faizi kaldırmamak sonrada ekonominin gerçekleri yalanına sığınmak yanlış oldu.
Madem bu gerçekler var o zaman nas filan diye ağzına ayet dolamayacaksın.
Ver papazı al papazı dediysen papazı almadan papazı vermeyeceksin.
Ya da beceremiyorsan onurlu olup istifa edeceksin.
Ama bizde siyasette onurda nedir? İstanbul’daki Vefa’nın semt adı olması gibi isimden ibaret kavramlar olarak tarihte kaldı bu değerlerimiz..
Tabi ben iktidara vurunca malum sol kesimden arkadaşlarda mutlu oluyor haklılarda ancak ben kitabın ortasından konuşmayı severim
Gelin birde muhalefete bakalım…
Bu kadar kötü gidişin sonunda 2023’te yapılan genel seçimde Sayın Kılıçdaroğlu kazanabilecek seçimi eliyle Sayın Erdoğan’a vermedi mi? Mesela kendisinin adaylığında diretmese veya en azından oy istediği seçmenin alnını koyduğu seccadeye ayakkabı ile basma hadsizliğine imza atmasa bir de yalan konuşup ben görmedim diye kıvırmasa seçimi kazanamaz mıydı? Anadolu’nun ve İstanbul’un nabzını iyi tutanlar bu seçimin hangi karanlık eller ile göstere göstere AK Parti’ye hediye edildiğini iyi bilir.
Bazı CHP’lilere rağmen CHP’li bazı belediye başkanlarına rağmen bu millet Sayın Özel ve ekibine büyük bir kredi verdi. Son yerel seçimlerde ancak üzülerek görmekteyim ki ya Sayın Özel’de birilerinin maşası ya da tecrübesizliğinin kurbanı zira elindeki fırsatı şahsi menfaati için kullanma kapasitesi olan birçok adayla seçim kazandılar. Sırf AK Parti’ye kaybolan güven yüzünden ama mesela Bodrum’da, Milas’ta belediyecilik hizmetleri hala çok zayıf ve buralar 30 yıldır CHP’de hala adam kayırma rüşvet, liyakatten uzak bir duruş sergilenmekte…
Ama hepimiz her şeyi çok kısa sürede unutuyoruz. Not almak ya da okumak gibi alışkanlıklarımız olmadığı için hatırlamak pek mümkün olmuyor.
Uzun lafın kısası
Okumak, not almak, ders çıkarmak ve buna göre yaşamak zorundayız eğer yaşam kalitesini artırmak insana değer katmak istiyorsak aksi halde her gün dünü arar oluruz…
